Öğretmenlik ve Psikolojik danışmanlığı birleştirmeye karar vermemde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) teşhisi almış pek çok öğrenciyle birebir çalışmamın tesiri büyüktür. İlaç tüketimi olsun ya da olmasın DEHB’li bir öğrenci sınıf içerisinde etkili ders dinlemekte zorlanır. Bunun yanı sıra derli toplu ve kaliteli ödev yapma alışkanlığı edinemediğinden öğrenci genel başarı ortalamasının altında kalabilir. Bu amaçla ebeveyn özel öğretmenlere başvurur. Özel dersin, öğrenci merkezli bir eğitimle oluşturulandırıldığı prosese classic sınıf eğitiminden daha etkili bulunduğu doğrudur, fakat öğretmenin aktif rolde ders anlatıp öğrencinin pasif bir şekilde hususyu ‘dinlemeye’ maruz kaldığı birebir derslerden de DEHB’li bir öğrencinin çok verim aldığını söyleyemem. Bu amaçla derste öğrencinin aktif tutulması, eğitimcinin dersleri oldukça ilgi çekici bir duruma getirebilmesi ve öğrencinin yapısına göre esneyebilmesi önemli.
DEHB gerçekte isminden anlaşıldığı gibi ilgiin eksikliği değildir. DEHB’li öğrencilerin sevdikleri şeyleri yapar iken, örneğin bilgisayar oyunu oynarken etrafını hiç duymadığını ve saatlerce bilgisayarın başında kalabildiklerini görmüşsünüzdür. Buna “Hiper Focus” diyoruz. Yani gerçekleştirmekten haz aldıkları şeylere yoğun bir şekilde odaklanabilirler fakat iş yapar iken beğeni almadıkları, mükafatını belli bir vakit aralığından sonra alacakları ders çalışmaya ve ödev yapmaya gelince DEHB’li bir bireyde ilgi bir türlü yönetilemez. Yani DEHB, ilgi eksikliği değil iradi ilgiin yönetilememesidir. Bu durumun 3-7 yaş aralığında başlayıp yetişkinlikte de sürebildiğini görüyoruz. Fakat oluşturulan incelemelere göre çocukluk yaşlarında başlamış DEHB’in, bu grubun üçte birinde, alınan tedavi ve eğitimlerin neticesinde yetişkinlik çağına geldiği vakit DEHB semptomlarının geçtiğini görüyoruz. Bu umut verici bir araştırma, zira çocukluktaki DEHB şayet yönetilemezse yetişkinlik çağıyla beraber sorumluluklar arttığı amacıyla yetişkinlikte işler iyice sarpa sarabiliyor.
İradi ilgi, kendini ve sorumluluklarını yönetmek hepimiz amacıyla zor ve üstünde hayat süresince çalıştığımız bir husus. Çocukluk yaşlarından itibaren bu husus üstünde çalışmak yalnızca öğrencinin ders başarısı amacıyla değil bütün gelişim evrelerinde daha yönetilebilir ve doyurucu bir hayat amacıyla esas. Bu amaçla öğrenci ile özel derslerimizin yanı sıra vakitını, sorumluluklarını ve iradi ilgisini yönetebilmesi amacıyla uzun bir yolda sabırla çalışmak eğitim ve danışmanlık sistemimin esasını oluşturuyor.
DEHB Danışmanlığı; her şeyden evvelce öğrencinin gerçek potansiyelini meydana çıkartabilmesi, kendi kendini yönetim edebilmeyi öğrenmesi amacıyla yeni davranış modelleri geliştirmesine yardımcı olan bir çalışmadır. Öğrenci, danışmanlık sürecinde düşünerek hareket etmeyi, kendini organize etmeyi, plan gerçeklştirmeyi, “anlık” isteklerine “hayır” demeyi, amaç belirlemeyi, amaca odaklanmayı, eyleme nasıl geçeceğini, evvelcelik sıralaması gerçeklştirmeyi ve hislerini denetim etmeyi öğrenir. Ayrıca, proses içerisinde kendisiyle ve sorunuyla alakalı farkındalığı çoğalan öğrenci, olumlu yönlerini keşfederek özsaygısını ve özgüvenini de arttırır.
