Dil eğitimi diğer ülkelerde bulunduğu gibi Türkiye’de de önemi çoğalan bir eğitimdir. Neredeyse günlük hayatta bile karşımıza çıkan fazlası yabancı sözcükye mana sunabilcek amacıyla ikinci bir dil bilmek gerekir. Genellikle teknoloji ve internet içerisinde sık sık karşımıza çıkan yabancı sözcükler, manasını bilmediğimizde hayatımızı olumsuz yönde etkiler. Günümüzde bu tür haller ile karşılaşmamak amacıyla en azından bütün dünyanın ortak dili olan İngilizceden bir kaç sözcük bilmek herkes amacıyla koşul halina gelmiştir.
Kişilerin kendi ana dilleri dışında her hangi diğer bir dil bilmeleri hayatlarının her bölümünde bir ismim önde olmalarına imkân tanır. Mesela yüksek eğitim gören bir öğrenci, kısmı ile alakalı ödev hazırlamak istediğinde ana dili dışında bildiği ikinci dil ile oluşturulan kaynaklardan yararlanıp tek bir kaynaktan yararlanan öğrencilere göre üstünlük sağlayabilir.
Ana dil dışında ikinci bir dil bilmek iş başvuruları amacıyla de gerektiğince üstünlük gerçekleştiren bir durumdur. Önceden yalnızca uluslararası alanda hizmet veren şirketlerin cv’lerinde tespit edilen “Yabancı Dil” bölümü, bugünümüzde küçük işletmelerin cv’lerinde bile yer almaktadır. Bunun nedeni, yurtdışına açılım olmasa bile birtakım yabancı dil sözcüklerinin iş esnasında lazım olması ya da yurtdışına açılma hali bulunduğunda değişik bir elemana gereksinim duymadan çalışmalara devam edilebilmesidir.
İçinde bulunduğumuz bilgi çağında internet ve bilgisayar tüketiminde da yabancı dilin önemi gerektiğince büyüktür. İnternet üzerinden her hangi bir bilgiye ulaşılmak istendiğinde insanların karşısına vakit vakit yabancı ülkelere ait sayfalar çıkmaktadır. Araştırmanın sıhhatli bir şekilde sonlandırılması amacıyla bu sayfaların ya çok iyi çevrilmesi ya da tetkik yapan bireyin sarfedilen dile iyi derecede hakim olması gerekir. Bireylerin kendi dilleri dışında diğer bir dile belli bir yaştan sonra hakim olması fakat çok iyi derecede alınan bir dil eğitimi ile gerçekleşebilir.
Yabancı dil eğitimi konusu ile alakalı oluşturulan bir incelemeye göre bireyler, ana dilleri dışında değişik bir dili 13 yaşına kadar daha basit öğrenebiliyor. 13 yaşından sonra azalan konsantrasyon ve oturan dil yapısı yüzünden daha zor öğrenilen yabancı dilin tam manası ile öğrenilebilmesi amacıyla kişilerin dil eğitimi almaları gerekir. Haftalık ya da aylık olarak sınırlandırılan yabancı dil dersleri, anı kurtarmak ya da esasen tanınan bulguların pekiştirilmesi amacıyla etkili olurken, eğitimi alınan dilin tam manası ile anlaşılmasında daha uzun süreye gereksinim duyulmaktadır.
Ayrıca, bir dili her tarafı ile tam olarak öğrenebilmek amacıyla o dilin ana dil olarak konuşulduğu ülkelere de imkân dahilinde gitmekte yarar vardır.